ALAŞEHİR'İN EN YAŞLISI FATMA ÇELİKLİ 108 YAŞINDA

Alaşehir’de oturan Fatma Çelikli 108 yaşında. Pekmez, yoğurt, bal, tere yağı, kaymak yiyerek sağlıklı yaşayabilen Fatma Çelikli Atatürk’ü görmüş, köylerini Yunanlılar basınca kaçmışlar, yolda çeteler önlerini kesmişler, sopaların uçlarına sarıklarını bağlayarak, teslim oluyoruz, Türk’üz diye söyleyince çeteler onları serbest bırakmışlar. Manisa’ya kadar kaçmışlar. Fatma ninenin geçmişe dair daha çok gerçek hikayesi var.

Kiraz’ın Akpınar adlı yayla köyünde, bal, pekmez, yoğurt, tere yağı ,  kaymak yediği için sağlıklı olduğunu söyleyen Fatma Çelikli 3 çocuk annesi.  39 yıldır dul yaşayan Fatma Çelikli, 2010 yılına kadar kendi evinde tek başına yaşamış.  2010 yılından sonra Alaşehir’de Barış mahallesinde oturan oğlu Durmuş Ali Çelikli’nin yanına yerleşti. 2017 Yılı başına kadar tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılayabilirken,  son bir yıldır yatalak oldu. Oğlu Durmuş Ali  ve gelini Fadime Çelikli tarafından bakılıyor. Kulakları ağır işitiyor, hiç dişi kalmamış. Çay, süt ile beraber bisküvi, ekmek içi gibi  yumuşak yiyecekler yiyor. MANİSA'DA ATATÜRK'Ü GÖRMÜŞ Fatma Çelikli Resmi kayıtlara göre 1910 yılında , İzmir’e bağlı Kiraz ilçesi Akpınar Köyü’nde doğdu. 3 çocuk sahibi, tarım ve hayvancılık yaparak geçimlerini sağladılar. Yunanlılar tarafından köyleri basıldı. Köyleri basılınca, babası Mustafa, annesi ve amcası ile beraber köyden kaçarak Derbent  yönüne gittiler. Derbent yönüne ilerlerken,  çeteler(eşkıyalar) önlerini kestiler, sopaların uçlarına sarıklarını bağlayarak, havaya kaldırıp, teslim oluyoruz, Türk’üz dediler. Çeteler, bunun üzerine, bunlara dokunmadan geçmelerine izin verdiler. Manisa’ya kadar gittiler. Manisa’da bir süre kaldıktan sonra, köylerine geri döndüler. YUNANLILAR KÖYLERİNİ BAŞMIŞ! Fatma Çelikli, "Yunanlılar köyümüzü bastı, babam, annem, amcamla birlikte Yunanlılardan  kaçtık, çeteler yolumuzu kesti. Ellerimizde bulunan sopaların ucuna sarıklarımızı bağlayarak havaya kaldırdık. Çeteler, bize  merhaba dediler. Geçmemize izin verdiler. Biz buradan Manisa’ya gittik.  Burada Atatürk’ü gördüm. Manisa’da bir süre kaldıktan sonra köye geri döndük. Köyde yaşarken, tamamen doğal beslendik. Köyde sürekli pekmez, yoğurt, tere yağı, bal, kaymak gibi doğal ürünlerle beslendik. Çok şükür sağlıklıyım, halimize şükür." diyerek oğluna ve gelinine dualar etti. Ulu Çınar oğluna, "Allah ona  hacılar nasip etsin, Allah’ım bereketler versin,  Allah’ım daima şükür." diyerek Kelime-i şehadet getirdi. OĞLUNA VE GELİNİNE DUALAR ETTİ 8 yıldır annesine bakan oğlu  Durmuş Ali Çelikli de "Babam 1979 yılında vefat etti.  Babam vefat ettikten sonra annem 2010 yılına kadar tek başına köyde yaşadı. 2010 yılında alzheimer hastalığı belirtileri başlayınca, yanıma aldım. Son bir yıla kadar tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılayabiliyordu. Bir yıldır yatalak oldu.  Eşimle beraber ona bakıyoruz. Yemeğini yatağına getiriyorum. Çay içiyor, süt içiyor. Bisküvi, ekmek içi gibi yumuşak ve sulu yiyecekler  yiyor.  Bizim köyümüz Kiraz ilçesine bağlı Akpınar Köyü, yayla köyü, zirvede. Annem doğal olan pekmez, süt, yoğurt, bal, tere yağı, kaymak gibi yiyecekler yediği için sağlıklı yaşadı.  Annem resmi olarak 108 yaşında ama, nüfus kayıtlarının en az 4-5 yıl gecikmeli olarak kayıt altına alındığını düşünürsek, yaşının daha büyük olduğunu düşünüyorum. Şu anda işitme kaybı var, ağzında dişi kalmadı." diyerek,  eşinin getirdiği  yiyecekler ve içecekleri alarak, annesine çay, bisküvi yedirdi,  süt içirdi,  bal yedirdi, su içirdi. Annesi de oğlu ve gelinine dualar etti.