İlköğretim haftası Kemaliye’de şölen havasında kutlandı

2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullarda ilköğretim haftası kutlamaları devam ediyor. İlçemizin güzide mahallelerinden Kemaliye’deki Şehit Astsubay Osman Ersoy İlköğretim Kurumları’nda düzenlenen İlköğretim Haftası kutlama etkinlikleri şölen havasında geçti. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmaların yapıldığı, şiirlerin okunduğu etkinlik görülmeye değerdi.

Şehit Astsubay Osman Ersoy İlköğretim Kurumları’nda düzenlenen İlköğretim Haftası kutlama etkinlikleri şölen havasında geçti.  Okul Müdürü Doğan Şavur, günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşmada “Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, Sevgili Öğrenciler, Kıymetli Veliler; Yeni bir eğitim-öğretim yılının başlangıcında, sizlerle birlikte olmanın sürekli yenilenen heyecanıyla; insanın en değerli varlık, sevginin en hünerli güç, bilginin en yenilmez kuvvet, emeğin en yüce değer, eğitimin en vazgeçilmez hizmet olduğuna inanan ve her şeyin insanı sevmekle başladığını kabul eden bir düşünceyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum."dedi. Şavur sözlerini şöyle sürdürdü; "Bugün burada 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılının başlaması, ayrıca ülke genelinde kutlanan İlköğretim Haftası’nı kutlamak amacıyla toplandık. Bu duygular içerisinde aramıza yeni katılan öğretmen arkadaşlarımıza ve öğrencilerimize “Hoş geldiniz” diyorum. Sözlerime öncelikle, şehitlerimizin uğrunda can verdikleri al bayrağımızın, düşman ne kadar hesap yapsa da, hain ne kadar dağa çıksa da “Ebedi yurdumuzun üstünde dalgalanacağına” olan inancımı ifade ederek başlamak istiyorum. Bugün hainlerin kurşunlarıyla şehit oldukları için öğrencilerine ders anlatmak için tahtanın önünde bulunamayan Necmettin ve Aybüke öğretmenler gibi nice şehit öğretmenlerin ve ders dinlemek için sırasında olmayan Eren Bülbül gibi nice şehitlerin ruhları şad olsun. Sizlerin yokluğunuzu yüreğimizde hissediyoruz ve yaşarken yüzünüze karşı şöyle haykırmak isterdik: “İyi ki varsın Eren! İyi ki varsın Necmettin Hocam! İyi ki varsın Aybüke Hocam!” İyi ki vardınız isimsiz kahramanlar! Sizleri hiç unutmayacağız. Atalarımız kılıçlarından kan damlarken “Âlimlerin mürekkebinin şehitlerin kanından üstün olduğunu” bildiren kutlu mesajdan ilham alarak fethettikleri topraklara bugünün okulu olan medreseler inşa etmeyi ihmal etmediler. Bir Çin bilgesi yüzyıllar öncesinden eğitimin önemini vurgularken bize şöyle sesleniyor: “Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit.  Bir kez ürün verir ekersen tohum, Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı. Balık verirsen bir kez doyurursun halkı, Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.” Geleceği düşünen toplumlar yarının büyükleri olan gençlerini en iyi şekilde yetiştirme çabası içinde olurlar. Anne-çocuk, dede-torun arasında kuşak çatışması yaşanırken, bizim çocukları ve gençleri anlamak, onlarla yapıcı bir iletişim kurmak ve onları geleceğe hazırlamak gibi bir misyonumuzun olduğunu asla hatırdan çıkarmamalıyız. Amacımız bilgi aktarmak değil, bilgiye ulaşmanın yollarını araştıran, bilgiyi paylaşabilen, teknolojiyi üretebilen ve insanlığın yararına kullanabilen, sorgulayan, çağa ayak uyduran değil, çağa yön veren gelenekten aldığı ilhamı geleceği inşa etmede kullanan gençler yetiştirmektir.  ŞAVUR, ÖĞRENCİLERİNE HEDEF GÖSTERDİ Sevgili öğrenciler; Ülkemiz okuyabilmek uğruna yirmi-yirmi beş kilometre yolu yalınayak yürüyen öğrencilerden, bir sınıfta doksan, bir sırada beraber oturan beş öğrenciden, bilgisayarın ancak adının bilindiği günlerden bu günlere yani akıllı tahta olarak bilinen etkileşimli tahtalı günlere geldi. Sizlerden tek isteğimiz: çok çalışmanız. Zira ülkemizi “Muasır yani çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarabilmek için Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünde ifadesini bulduğu gibi: “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!” Sevgili öğrenciler; Bizim amacımız sizi sadece üst öğrenime başka bir deyişle kaliteli bir liseyi kazandırıp iyi bir meslek sahibi olmanızı sağlamak değildir. İyi bir lisenin yolunu tutarken çantanıza aynı zamanda dürüstlüğü, aleyhinize bile olsa asla yalan söylememe ilkesini, paylaşmanın erdemini, sizin gibi düşünmese de başkalarının düşüncelerine saygıyı ve çevreye duyarlı olma prensibini koymanızı istiyoruz. Sadece iyi bir meslek sahibi olmanızı değil, Hipokrat yeminini unutmayan doktor, bir mum gibi tükenirken etrafını aydınlatan öğretmen ve insanları aldatmayan bir tüccar yani öncelikle iyi bir insan olmanızı hedefliyoruz.  Değerli öğretmen arkadaşlarım, sevgili öğrenciler; Bu yıl TEOG sınavının kalkacak olması isabetli bir karar olmuştur. Zira öğrenci ve veliler ile eğitim camiasının sadece TEOG sınavına odaklanması, öğrenci davranışlarını ikinci plana itmişti. TEOG sınavına değerinden fazla önem atfedilmesi, herkesin kendilerinden yüksek puan alma beklentisi öğrencilerin ruhsal durumlarının ve davranışlarının bozulmasına yol açmıştı. Bütün öğrencilerin TEOG sınavından yüksek puan almalarının beklenmesi onların farklı yeteneklerinin, becerilerinin ve özelliklerinin olduğu gerçeğini inkar etmek anlamına gelmekteydi. Gençlerimizin uyuşturucu madde ve kötü alışkanlıkların batağına saplanmasında, bir gencin kaldırımda uyuyan köpeğe tekme savurmasında okul dönemlerinde sevgi, saygı ve hoşgörü gibi temel değerlerin verilmesi ihmal edilerek sınavlarda yüksek başarı beklenmesinin rolü yok mudur! Sınav merkezli eğitim yerine yaşam merkezli eğitime geçildiğinde ülkemizin gelişmesinde ve kalkınmasında rol oynayacak bilim insanları yetişeceğinden ve muhteşem mazimizin canlanacağından hiç kuşkum yok. Bu duygu ve düşüncelerle 2017-2018 öğretim yılının sağlıklı ve başarılı geçmesini, yarınlarımızın bugünlerden daha aydınlık olmasını temenni eder, vatanımıza ve milletimize hayırlı olması dileğiyle hepinize saygı ve sevgilerimi sunarım."