KURTULUŞ SAVAŞINDAN ALAŞEHİR’DEN BİR KESİT..!

Türk Ordusu Akdeniz’e ulaşma emrini aldığında; General Papulas, İzmir’de Aya Fotini Kilisesi’nde demişti ki; “Yunan Ordusu çekildiği yerleri yakıp yıkarak, yüzyıl içerisinde yerine konamayacak zararlar verecek, bu suretle Türkiye’de ebedi bir hatıra bırakacaktır.”

Papulas’ın bu emri, 4 Eylül günü Alaşehir’de uygulamaya konuldu. İşgalciler önce su yollarını kestiler, halkın evlerinden dışarı çıkmasını yasakladılar. 10 ayrı bölgeden başlatılan yangın, atılan bombalar ve yağlı paçavralarla kısa zamanda rüzgarın da etkisiyle genişledi.

4500 haneli Alaşehir, enkaz haline geldi. Yunanlılar şehri yakmakla kalmamış istasyona doğru kaçan halkı makineli tüfek ateşiyle hatta topa tutarak katletmiş; dağlara kaçıp hayatta kalanların bazıları daha sonra çıldırmış halde dolaşırken bulunmuştu.

Yangında 2.400 kişi yanarak ve 600 kişi Yunan askerleri tarafından vurularak veya süngülenerek öldü. Yunan işgalinden önce 38.000 nüfusu olan Alaşehir'in nüfusu, 5 Eylül 1922'de Türk Ordusu tarafından kurtarılınca sadece 5.000-6.000 kadardı.

Kahraman Türk Ordusu 5 Eylül Günü Alaşehir’e girdiğinde, 4,500 haneden 100 kadarı sağlam kalmış geri kalan tüm evler yok olmuştu. Şehirdeki 10 camiden sadece 2’si ayaktaydı ve Rumlara ait olan 3 dükkân hariç iş yerleri ve tüm resmî binalar yakılmıştı.

Bir asır geçti… Bir asır önce Anadolu’nun her yerinde Türklere zulmedenler; bugün sahte iddialarla, yalan tarih tezleriyle, Batı Medeniyeti denilen canavarın arkasına sığınıp bize diş göstermeye çalışıyorlar.

Alaşehir’in düşman işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yıl dönümü kutlu olsun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklal Savaşı kahramanlarımızın ruhu şad olsun. Düşman öyle veya böyle yeniden gelecek. Ve tabii Türk yine zafer kazanacak. Zaferi kazanacaklara selam olsun!