ALAŞEHİRLİ GEMİ MAKİNELERİ İŞLETME MÜHENDİSİ YAREN YILMAZOĞLU’NDAN KADINLARA MESAJ VAR;
İşte bu başarılı kadınlardan birisi de ilçemizden çıktı. O, Alaşehirli 24 yaşındaki Gemi Makineleri İşletme Mühendisi Yaren Yılmazoğlu. Yılmazoğlu iş hayatıyla ilgili olarak gazetemize özellikle kadınların ilgisini çekecek ve onları motive edecek açıklamalarda bulundu.
KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ
Ben Yaren Yılmazoğlu. 1999 Alaşehir doğumluyum. Ailem Alaşehir’deki herkes gibi üzüm işi ile uğraşmakta. Babam Alaşehir’in bilinen esnaflarından Mehmet Yılmazoğlu. Diğer bir tabir ile doğma büyüme Alaşehirli'yim. İlk ve orta öğrenimimi Alaşehir 19 Mayıs İlköğretim okulunda tamamladım. Alaşehir Fen Lisesi’nden 2017 yılında mezun oldum ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği bölümünü kazandım. 1 sene İngilizce hazırlık eğitiminin ardından 4 sene lisans eğitimimi İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde tamamlayıp 2022 yılında mezun oldum. İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi bünyesinde bulunan İTÜ Denizcilik Araştırmaları Kulübü’nde (İTÜ DENARK), üyelik ile başlayan yolculuğum başkan yardımcılığı ve son olarak da başkanlık ile tamamlandı. Kulübümün ilk kadın başkanı olarak mezun oldum.
İŞE NE ZAMAN BAŞLADINIZ, KAÇ YILDIR BU İŞİ YAPIYORSUNUZ?
Denizciliğin gerektirdiği staj zorunlulukları bulunmakta. Fakültemizde Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği (DUİM) ve Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği (GMİM) olmak üzere 2 bölüm bulunmaktaydı. Biz denizciler olarak bu 2 bölüme kısaca Güverte (DUİM) ve Makine (GMİM) diyoruz. Her 2 bölümün de 12 ay staj zorunluluğu var ve bu stajlar öğrenciyken yapılıyor. Güvertenin 12 aylık stajının hepsi deniz stajı iken makinenin 6 ay karada 6 ay ise denizde stajı var. Bu işe aslında henüz lisans 1. Sınıf öğrencisiyken başlıyorsunuz. Çünkü aldığınız temel mühendislik derslerinin yanında denizcilik eğitimi de alıyorsunuz. 1. Sınıfı bitirdiğimde gemi tecrübesi edinmek amacı ile 2.5 ay deniz stajı yaptım. DFDS Ro-Ro firmasında yaptığım stajından ardından, 2. Sınıfı bitirdiğimde Beşiktaş Tersanesi’nde kara stajı yaptım. Son olarak 3. Sınıfta yer alan “Uzakyol Açık Deniz Stajı” dersimiz var. Bu dersi 2. Dönem alıp, 6 aylık deniz stajı yapıyoruz. Beşiktaş Denizcilik’e ait bir “Crude Oil” (Ham petrol) gemisinde yaklaşık 7 ay süren bir açık deniz stajı yaptım. 1 Temmuz 2022’de mezun oldum ve 2022 Eylül’de “Uzakyol Vardiya Mühendisi” (3.Mühendis) olarak gemiye çıktım. Eğer yabancı bayraklı gemilerde çalışıyorsak, çalışma düzenimiz kontrat şeklinde oluyor. Çalıştığım şirkette kontratlar 4 ay. Bu süre bazı durumlarda artıp azalabiliyor. Eylül ayında 3. Mühendis olarak katıldığım gemiden Şubat ayında indim. Şimdi yeni kontratıma Mart ayında başlayacağım.
İŞ HAYATINIZIN ZORLUKLARI VE ZEVKLİ TARAFLARI NELERDİR?
Dışarıdan bakıldığında herkesi şaşırtan ve “Aa o kadar sürede gemide kapalı mı kalıyorsunuz?”, “Karaya hiç çıkmıyor musunuz?” gibi sorularla karşılaşıyorum. Aslında bu soruların cevaplarının hepsi çalıştığınız gemi tipine göre farklılık gösteriyor. Uzakyol staj sürecim pandemi dönemine denk geldiği için 7 ay boyunca karaya hiç ayak basmadım. Ancak 3. Mühendis olarak çalışmaya başladığımda farklı limanlarda inip gezme fırsatım oldu. Geminiz eğer limanlara girecek boyutta ise evet dışarı çıkabiliyorsunuz ancak benim gibi 274 metre bir ham petrol gemisinde çalışıyorsanız yükleme ve tahliye operasyonlarını genelde denizin ortasında yaptığınız için dışarı çıkma fırsatınız olmuyor. Sanırım işin en zor kısmı bu. Tabii özlem, kötü hava şartları ve günlerce süren uykusuzluk da cabası. Ancak her ne olursa olsun yaptığınız işi severek yapıyorsanız zorlukları görmezden geliyorsunuz. En zevkli kısımlar ise belki de dünya haritasında yerini bulamayacağınız, adını daha önce hiç duymadığınız ülkelere sefer yapmak.
ÇALIŞMA ŞEKLİNİZ, MESAİ SAATLERİNİZ NASIL?
Çalıştığım şirketin gemileri yabancı bayraklı olup kontrat süreleri 4 aylık. Ancak daha önce bahsettiğim gibi bazı durumlarda bu süre artıp azalabiliyor. Uygun liman olmaması, seyir süresi, o anda sizin yerinize gelecek kişinin bulunamaması gibi durumlar bu süreyi etkiliyor. Biz genelde minimum 4 ay diyoruz. Mesai saatlerine gelecek olursak çalıştığımız yer hem evimiz hem iş yerimiz. 24 saat çalışan bir mekanizmanın içinde yer alıyoruz. Sonuçta gemiler gece gündüz demeden yol almaya devam ediyor. Biz makineciler için eğer gemi otomasyonlu bir gemi ise sabah 8 akşam 17 çalışıyoruz. Sonrasında makine dairesini insansız moda alıyoruz. Makinelerde olağandışı bir durum oluşursa paneller alarm vererek bizleri uyarıyor ve vardiyacı mühendis makine dairesine giderek duruma müdahale ediyor. Makine genel anlamda ekip işi olduğu için genelde hep birlikte çalışıyoruz.
MESLEKTAŞLARINIZ İÇİNDE KADINLARIN ORANI NEDİR?
Mesleklerin cinsiyeti olmadığını düşünüyorum. Tabii bu işi yapan birçok kadın var. Yıllarca çalışıp baş mühendis olan, 2. Mühendis olan ve birçok 3. Mühendis kadın mevcut. Erkeklere oranla sayımız her ne kadar az olsa da denizcilik sektöründeki kadın sayısı günden güne artıyor. Makine işi fiziksel olarak biraz daha ağır. Çalışma ortamı güverteye göre daha yağlı paslı. Güverteye nazaran makinedeki kadın sayısı az. Ancak dediğim gibi bu sayı yavaş da olsa artmakta.
MESLEKTE İLGİNÇ ANILARINIZ VARSA BİRİNİ ANLATABİLİR MİSİNİZ?
Meslekte geçirdiğim süre henüz çok az. Yaşayacağım birçok anı, edineceğim birçok tecrübe var. Ancak bu güne kadar yaşadığım en stresli ve heyecan dolu süreci soracak olursanız vereceğim cevap “Nijerya” olacaktır. Bildiğiniz üzere Nijerya korsan bölgesi ve gemilerde herhangi bir savunma aleti (silah vb.) bulunmamakta. Aldığımız önlemler tamamen gemi imkanları ile sınırlı. 274 metre uzunluğundaki bir geminin çevresini birkaç kat jiletli korsan teli ile sarıp sonrasında Nijerya’ya gitmek ve ham petrol yükledikten sonra geminin max. Hızı ile oradan ayrılmak gemide yaşadığım en stresli süreçti diyebilirim.
BİZİM SORMAYI UNUTTUĞUMUZ VE SİZİN SÖYLEYECEKLERİNİZ VAR MI?
Günümüzde mesleklerin cinsiyeti varmış gözüyle bakılıyor. Ben bu düşünceye katılan biri değilim. Ailem, ve çevrem bu düşünceden uzakta olan insanlar. Her mesleğin kendine göre zorlukları olduğunu kabul edip sonra yorum yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple kendi çevremi de benimle aynı bakış açısında olan insanlardan oluşturmayı seçtim. Kısaca “rüzgarın yönünü değiştiremiyorsan yelkenlerini rüzgara göre ayarla” sözünü örnek alıp, insanları değiştirmek yerine yönümü değiştirdim.
Bu değerli röportaj için çok teşekkür ediyoruz
Ben de teşekkür ediyorum.