DUYGUSAL AÇLIK MI YOKSA BİYOLOJİK AÇLIK MI?

DUYGUSAL AÇLIK NEDİR NASIL ANLAŞILIR?

Çoğu kişinin ısınan havalarla birlikte iştahı da açılmış durumda. Yaz mevsiminin getirdiği rahatlık ve mutluluk durumunun iştah üzerinde etkisi elbette kaçınılmazdır. Ancak burada asıl görev beyin ve mideniz arasında dengeyi iyi kurabilmek. Duygusal açlık dediğimiz yeme tipi çoğu zaman bir şeyin nedeni veya sonucu olarak ortaya çıkar. Genelde ilk sırada  karbonhidrat ve şeker odaklı besinler tercih edilir.  Aşerme şeklinde yeme atakları gelebilir, ansızın aklınıza düşen bir yemek, karşınıza çıkan yemek ile ilgili bir resim/video ile yakın ilişkisi olabilir. Bunların dışındaysa en çok mutluluk/stres/üzüntü gibi yoğun duygu durum değişikliklerinde ortaya çıkmaktadır.  Örneğin çok üzüldüğünüzde bir şeyler yeme isteğinizin oluşması veya her zamanki kapasiteden daha çok yemek yeme isteğiniz olması veya mutlu bir haber alınca hissedilen sevinçten ötürü telefon açıp sipariş verdiğiniz bir tatlı, duygusal açlık sinyalleri olabilir. Bunların yanında sosyal medya etkisini de görmezden gelemeyiz. Filmlerde dizilerde karşımıza çıkan, üzülen veya partnerinden ayrılan bireylerin (ki bu genellikle kadın karakterler olur) tatlı kavanozu kaşıklaması veya kendini abur cubura vermesi gibi. Bu durum bireyler üzerinde sanki bu hisleri yaşayan diğer herkesin içinde bulunduğu durumu atlatmak için bu şekilde bir yeme aktivitesi yapması gerekiyormuş gibi bir durum htirir. Bu noktada kişinin sakin kalıp içinde bulunduğu duygu durumu değerlendirmesi ve gerçekten aç olup olmadığına karar vermesi kilit noktadır. Bu durumlarda kendinize soracağınız ilk soru gerçekten aç mıyım yoksa bir şeylerin yansıması olarak mı yemek yemek istiyorum?

PEKİ BİYOLOJİK AÇLIK NEDİR, NASIL ANLAŞILIR ?

Biyolojik açlık biraz daha sindirim ve sinir sistemi sinyalleridir. Örneğin karnınızın guruldaması veya şekerinizin düşmesi gibi. Bunların yanında hipoglisemi ataklarında görülen el ayak titremesi/sinirlilik/başdönmesigibi sinyalleri de kapsar. Herkes 3 ana 3 ara öğün beslenmek zorunda değildir. Bu düzen tamamen bireyin yaşam şekline ve sağlık durumuna göre şekillenir. Örneğin aynı cinsiyet aynı yaş aynı kiloda olan fakat çalışma şekli olarak gece vardiyada çalışan veya gündüz çalışan iki bireyin günlük gereksinimleri aynı değildir. Biyolojik açlık htiğinizde artık gerçekten oturup öğün yapmanız gerekmektedir. Bu durum mide guruldaması el ayak titremesi olarak hissedilebilir veya son öğününüzün üstünden 4 saatten fazla geçmesi de artık biyolojik açlık hmeniz açısından bir neden olabilir. Bu durumlarda kişi açlığını kesinlikle ertelememelidir veya abur cubur seçenekler ile  geçiştirmemelidir. Çünkü hal böyle olunca diğer öğün saatimiz kayacaktır. Örneğin akşam 19:00 sizin yemek saatiniz olsun, ancak siz 18:00 gibi açlık hmediğiniz halde öğün yaptınız veya bir tatlı tükettiniz böylece acıkma saatiniz gecikmiş yani ertelenmiş oldu. Daha sonra ise akşam yedide değil sekiz/ sekiz buçuk gibi acıktınız. Geç saatlerde tüketilen yemekler uyku saatimize yaklaştığı için tehlikelidir. Organlarımızda gece olunca aynı bizim gibi dinlenir ve biraz daha yavaş çalışır.  Ancak geç saatlerde yediğimiz yemek bireyin midesi uykudayken bile hala bir şeyleri sindirmeye bir şeyler ile savaşmaya devam etmektedir maalesef…

Kendimize ulaşılabilir hedefler koyuyoruz ve sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzımız haline getiriyoruz. Herkese mutlu sağlıklı ve bol huzurlu günler.