DEVA Partisi Alaşehir İlçe Başkanı Av. Tolga Şıray üzüm üretimine yönelik sorunlara dair gazetemize açıklamalarda bulundu. Şıray “Üzüm üretiminde üretim maliyetleri son 2 yılda katlanarak artarken fiyatların aynı oranda artmamıştır. Bunda en önemli etkenler bağ alanlarının kontrolsüzce artması, Çin, Azerbaycan, Özbekistan gibi ülkelerin de üzüm ihracatı yaparak Türkiye’nin Rusya pazarına girmesi, yeni pazarlar bulunamaması, kalite ve kalıntı sorunu olarak sıralanabilir. Çiftçimiz 1 yıl emek verip yetiştirdiği mahsulünü satmakta her geçen yıl daha da zorlanmaktadır.Ben de aynı zamanda bir çiftçi olarak bu sıkıntıları bizzat yaşıyorum ve maalesef bu durumun her geçen yıl daha da kötüye gideceği görülmektedir.Bu yıl TMO ciddi miktarda alım yaparak çiftçileri desteklemiş, piyasayı bir miktar rahatlatmıştır.Ancak unutulmamalıdır ki bu yıl seçim yılıdır. Seçimden sonra gelecek mahsulde de TMO’nun aynı oranda alım yapacağını beklemek hata olur. Bu nedenlerle durum acilen ele alınarak soruna dair kökten ve palyatif tedbirler alınmalıdır.Yeni pazarlar bulunması, Avrupa pazarına daha fazla ürün gönderilmesinin sağlanması son derece önemlidir.Ancak en önemli pazarlardan birisi de 85 Milyonluk nüfusu ile Türkiye’dir.Maalesef ülkemizde ürettiğimiz kuru üzümün ancak % 10 kadarı iç piyasada tüketilmektedir.Kişi başı yıllık kuru üzüm tüketimi 200 gram kadardır ki bu çok düşüktür. Üzümümüzü herkesten önce bizim tüketmemiz gerekir. Bu kapsamda önerilerimiz şunlardır:

ŞIRAY ÜZÜM TÜKETİMİ İÇİNDE ÖNERİLERDE BULUNDU

“*Geçtiğimiz yıllarda kısa bir süre uygulanan okulda üzüm projesi yeniden başlatılmalı ve okula giden ilk ve ortaöğretim çağındaki çocuklarımıza günlük 25 gram kuru üzüm dağıtımı yapılmalıdır. Bu amaçla iktidarıyla muhalefeti ile Alaşehir’in tüm siyasi ve kamusal aktörleri bir araya gelerek hükümet nezdinde gerekli girişimler yapılmalıdır.Diğer yandan Alaşehir Belediyesi de bu sürece aktif dahil olmalı ve gerek kendisi gerekse CHP yönetiminde bulunan özellikle büyükşehir belediyeleri ile protokoller yaparak okulda üzüm projesine onların da aktif katılımı sağlanmalıdır.

*Kuru üzümün çikolata, kek vb katma değeri yüksek ürünlerde daha fazla kullanılması için TARİŞ aktif görev almalıdır. Bu tarz ürünler üreten firmalar ile temasa geçilerek mevcut anlaşmaların sayısı arttırılmalıdır.

* Her şeyden önce bizler üzümü daha fazla tüketmeliyiz. Bireysel bir tüketim kültürü oluşturmalıyız. Örneğin her yıl yapılan yüzlerce düğün, sünnet, mevlid vb organizasyonlarda irmik helvası yerine tatlı olarak üzüm hoşafı tercih edilmelidir ki üzüm hoşafının Çanakkale Savaşından gelen manevi bir yönü olmasının yanı sıra helvaya göre de çok daha sağlıklı olduğu açıktır. Hediyeleşmelerde çikolata yerine kuru üzüm tercih edilmelidir.Çocuklarımıza çikolata alırken içeriğinde kuru üzüm olan ürünler tercih edilmelidir.Aileler olarak bizler de çocuklarımızın cebine okula giderken kuru üzüm,ceviz koyabiliriz. Kuru üzüm yüksek besleyiciliği ile hem çocuğun bağışıklık sistemini güçlendirir hem de zihni açarak derse konsantrasyonunu arttırır.”