Aralık ayında asgari ücrete gelen yüzde 54’ü aşan zam sonrası, gözler memur ve emekli maaşlarına gelecek olan zamma çevrilmişti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) aralık ayı enflasyonunu açıklamasıyla birlikte memur ve emekli maaşlarına gelecek olan zammın netleşmesi bekleniyordu. Ancak altı aylık enflasyonun beklenenden düşük çıkması, gündeme refah payını getirdi. Refah payı ile birlikte yüzde 25 zam alan memur ve emekli maaşlarına bir zam da geçen hafta geldi.

EMEKLİ VE MEMUR MAAŞLARINA GELEN ZAM YETERLİ OLMADI

Temmuz ayında yüzde 40’ı aşan zam alan memur ve emekli maaşları, ocak ayı itibariyle yüzde 30 daha zam aldı. Bu ay itibariyle zamlı maaşlarına kavuşacak olan memur ve emekliler ise, asgari ücrete gelen yüzde 54’ü aşan zam sonrası, zammı yeterli bulmadı. Ücretler arasındaki farkın kapanmasından yakınan memurlar, maaşlarının asgari ücret karşısında erimeye başladığından şikayet eder hale geldi.

Emekli cephesinde ise durum bambaşka karşılandı. Asgari ücretin 8 bin 500 TL’ye çıkmasının ardından en düşük emekli maaşı 5 bin 500 TL olarak belirlendi. Bu ücretin asgari ücretten tam olarak 3 bin TL aşağıda kalması, emeklilerin aldığı zamdan memnun olmamasının sebebi oldu.

TÜRKİYE KAMU-SEN’DEN SEYYANEN ARTIŞ TALEBİ GELDİ

Gelen zam sonrası emekli ve memur kesimde hem ücret adaletsizliği hem de gelir kaybı kaygısı oluştu. Her iki kaygıyı da yazılı olarak kamuoyu ile paylaşan Türk Eğitim Sen Alaşehir İlçe Başkanı Osman Suat Çete, memur ve emeliler için seyyanen ücret artışı talebinde bulundu. Çete’nin yazılı yaptığı açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamada, maaş artış oranının yüzde 30'a çıkarılmasıyla önemli bir adım atılmış ancak kamu çalışanlarının beklentilerini karşılamamıştır. Gelinen bu noktada, kamu çalışanlarına ve emeklilerimize seyyanen bir ücret artışı yapılması, yaşanan ücret adaletsizliğinin ve gelir kaybının giderilmesi anlamında en doğru yaklaşım olacaktır.”