ALMANYA'DAN ALAŞEHİR'E; ÖZGÜL HANIMIN BAŞARI HİKAYESİ!

Özgül Tağ 11.05.1970 Alaşehir Hacıaliler köyünde doğdu. 3 yaşında Almanya’ya gitti. Annesi, babası ve iki kardeşi ile birlikte Almanya’da 13 yıl yaşadı. Daha sonra babasını tren kazasında kaybettikten sonra Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Almanya’dan kesin dönüş yapabilmek için Alman devleti kendisine Türkçe eğitimi vermiş ve Türkçeyi öğrenerek 13 yaşında Türkiye’ye memleketi olan Alaşehir’e kesin dönüş yapmıştır.

İlkokulu ve ortaokulu Almanya’da okuduktan sonra Türkiye’de okula gitmemiş ve eğitimi yarım kalmış ve bunun üzüntüsünü tüm hayatı boyunca hissetmiştir. 16 yaşındayken Ali Tağ ile nişanlanıp 17 yaşında evlenmiştir. 18 yaşında anne olup ilk oğlu Ayhan Tağ’ı kucağına almıştır. 19 yaşında ikinci oğlu Mehmet Tağ dünyaya gelmiştir. Eğitimi yarım kalıp evlilik yapan Özgül Tağ kendini eşine, çocuklarına ve evine adasa da hep kendi ayaklarının üzerinde durabilmek ve ekonomik özgürlüğünü kazanabilmenin hayalini kurdu. Çocukları ortaokulu bitirdikten sonra ev bütçesine katkıda bulunmak için üzüm işletmelerine gitmeye başladı. Bu arada çocuklarının üniversite hayatı başlayınca bir üzüm işletmesinde 10 yıl işçi çavuşluğu yaptı. Daha sonra kendi ekibini kurarak dayıbaşlığa ilk adımı attı. 35 kişilik bir ekiple bütün işletmelere hizmet verdi. İlerleyen zamanlarda yaptığı güzel işlerle ve ekibiyle üzüm işletmelerinin gözdesi olup Alaşehir’de tüm üzüm işletmelerinde adından bahsettirdir. İLSA ESKİ OCAKLAR firmasında bilfiil 10 yıl hizmet verip 100 kişilik ekiple Rusya ihracatına sebze meyve işleyip firmaya çok büyük katkılar sağladı. Sonrasında gittikçe büyüyen bir ekiple 250 kişilik bir kadro kurup bağları da kapsayarak Alaşehir’e hizmet verir hale geldi. Bir kuru üzüm işletmesine 10 yıl işçi verdi. Hayatının dönüm noktası olan ilk oğlu Ayhan Tağ’ı trafik kazasında kaybettikten sonra acısını biraz da olsa hafifletmek için gecesini gündüze katıp ,parayı ikinci plana atıp insanlarla iç içe olmayı tercih etti. BAŞARILI VE ÖRNEK KADIN ÖZGÜL TAĞ İLE ÖZLEM TOMBUL GÖRÜŞTÜ: YAPTIĞINIZ İŞİ NASIL TANIMLARSINIZ? Yaptığım işten büyük bir zevk alarak ve büyük bir mutlulukla yapmaktayım. Aynı zamanda sosyal yanım çok güçlüdür. İnsanlara yardım etmek, onlara bir iş kapısı açmak bana inanılmaz bir haz veriyordu. Evde boş oturmaktansa çalışmak isteyen insanlara faydalı olabilmekten büyük bir huzur duyuyordum. Bu da maneviyatımı güçlendiriyordu. Yorulmadan, yılmadan, pes etmeden yetişmeye çalışıyordum. Ve çalışıp kendi ayaklarımın üstünde durdukça ekonomik bağımsızlığın verdiği güvenle ve insanlara yardımcı olabilmenin verdiği maneviyatla her gün daha çok güçleniyordum. ÖZGÜL TAĞ NASIL BİRİDİR VE İŞTEN ARTA KALAN ZAMANLARINDA NELER YAPAR ÖZGÜL TAĞ? İnanılmaz sosyal gücü olan bir kadındır. Önce işletmede çalışırken çavuşluğa sonrasında dayıbaşılığa ilerlerken sosyal faaliyetlerden işçileriyle birlikte yurt içi gezmelerinden eksik kalmamıştır. Okusaydım halkla ilişkiler uzmanı olmak isterdim. Almanya’da babamı ani bir tren kazasında kaybetmem sebebiyle Türkiye’ye kesin dönüş yapmam ve Türkiye’ye kolay adapte olamamam sebebiyle ve Türkçeyi iyi konuşamadığımdan eğitimime devam edemedim. Eğitimime devam edebilseydim halkla ilişkiler uzmanı olmak isterdim. Bu açığımı yaptığım dayıbaşlıkla insanlarla iç içe olarak, onlara yardım ederek kapatmaya çalıştım. Ve bunu da başarıyla katettim. Yılın 10 ayı sürekliliği olan dayıbaşlığı yaparken geriye kalan 2 ayda da sezonu kapatıp işçilerimle birlikte toplu gezi organizasyonları yapıp işçilerimin de gezip eğlenmesine değişik yerler görüp ufuklarının açılmasına, mutlu olmalarına vesile olmam beni de ayrıca mutlu etmiştir. Birçok kez gezi, piknik ve değişik organizasyonlar düzenlemişimdir. Karahayıt, Denizli ,Pamukkale, İzmir, Salihli, Kuşadası, Aydın, Kula, Turgutlu başta olmak üzere birçok yer gezme görme imkanı bulmuştur. Türkiye’de gezmediği ve görmediği il çok azdır. Daha sonrasında yurt dışına seyahatlere gidip yeni ülkeler ve bu ülkelerin kültürlerini yaşamaya çalıştım. Almanya, Hollanda, Macaristan, Viyana, İtalya, Venedik, Yunanistan, Balkanlar ve Kıbrıs olmak üzere birçok ülkeyi gezip görmüştür. Bu geziler ufkumu açtı insanlarla olan diyalogum daha da iyi oldu. Değişik kültürleri tanımanın verdiği hazla ülkeme her döndüğümde de insanlarla olan ilişkim ve diyalogum kat be kat artıyordu. Bu da bana büyük bir mutluluk ve yaşam enerjisi veriyor. Bu arada röportajı yaparken öğreniyoruz ki Özgül TAĞ 10 gün önce Viyana’dan küçük oğlu Mehmet’in yanından dönmüştür. Sezon sonuna yakın Viyana’ya gidip 62 gün orada kalmıştır. Oğlu Mehmet ve gelini ile özellikle de torunu Alion ile güzel bir tatil yaparken işlerini Viyana’dan takip edip 50 kişilik bağ ekibini Viyana’dan yönlendirerek bağcılarını ve işçilerini mağdur etmemiştir. Boğa burcu olan Özgül Tağ, burcunun tüm özelliklerini taşımaktadır. Her şeyden önce bir eş, anne ve babaannedir. Özelliklerinin arasında sabırlılığı, merhameti, vicdanlılığı, disiplinli oluşu ön plandadır. Bu yüzden de hep bir vicdan rahatlığı vardır. Duygusal yönleri çok ağır bastığından insanlara hep yardım eli uzatmış ve iş dışında da birlikte çalıştığı insanlara, işçisine sahip çıkmıştır. Bu yüzden de vicdanı her zaman rahat başarılı bir iş kadınıdır. SON OLARAK BU İŞİ YAPAN İNSANLARA VE ÇALIŞAN KADINLARA TAVSİYELERİNİZ NELERDİR? Önceliğiniz ne iş yaparsanız yapın disiplinli, planlı, programlı olmak. İşinizi severek işinize sahip çıkarak yapın ki başarılı olun. Ne iş yaptığınızın bir önemi yok ama severek ve isteyerek yapılan işin başarıyı getirdiğini ve hayatınızı güzelleştirdiğini unutmayın. Kadının başarısına ve gücüne inanıp inancınızı kaybetmeyin..